2 Mart 2012 Cuma

Eveeet çok değerli okurlarım (bu arada tek takipçim benim tabi Sibeli de unutmamak lazım , nağmede arada bir göz atıyor canııımm:)) blog sayfamın ilk sayısında sizlerle Hz. Mevlana Celaleddin Rumi hazretlerinin hayatını paylaşmak istedim, benim için çok önemli bir yok gösterici. Mütevazılığıyla,eşsiz algı yeteneği ,şiirsel anlatımıyla insanların hayatına yön veren sözleriyle bence tüm dünyada tanınması gereken bir isim, gerçek bir değer. Onu çok seviyorum. Burada Hz. Mevlana ile ilgili görüşlerimi rafa kaldırıyorum ve 2. yayımım için çalışmalara başlıyorum , bu arada sizlerinde olumlu olumsuz eleştirilerinizi bekliyorum(bu çok klasik bir cümledir).

İşte Erciyes/ Kayseri ..... Şubatın başında gittiğim Kayseriden ağzım kulaklarımda döndüm. Çok  güzel kısa bir tatildi benim için. Çok eğlendim ve kesinlikle  en kısa sürede 2. kez gitmeyi planlıyorum. Kayseri ile ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum çok değerli takipçilerim :) ablanız kurban olsun size!!1 (biraz Bülent Ersoy vari oldu ama olsun oda Türkiyenin bağrından kopmuş bir anadolu delikanlısı pardon deli ablası demek istedim). 

Kayseri bence tanıtımı iyi yapılamamış, gelişmiş şehirler kategorisine girmeye aday, hatta çoktan girmiş olan bir şehir. Düzenli yapılanması sayesinde kendinizi sanki Ankaranın tarihle buluşmuş bir ilçesinde gibi hissediyorsunuz. Kayseriye ilk kez gitmeme rağmen hiç yabancılık çekmedim. Erciyesteki kayak merkezinde önceki senelere nazaran turistik yatırımlar hız kazanmış, eminim bir kaç seneye kadar kayak merkezleri arasında cazibe merkezi olacaktır. Kayseri aynı zamanda en eski tarihi merkezlerden birisi, ermenilerin yoğunlukta yaşadığı bir şehirmiş eskiden. Modern yapılarla tarihi yapılar mükemmel bir uyum içinde.Şehir merkezini ihtişamıyla çevreleyen surlar ve surların içindeki kapalı çarşı hala dimdik ayakta ziyaretçilerini bekliyor.(gerçi ben kapalı çarşının içerindeki mağazaları  pek beğenmedim ama çarşının tarihi yapısı görülmeye değer). Yemeklerinide unutmamak gerek tabi Kayseri mantısı, pastırma (bayılırım pastırmaya), sucuk , erciyes dağının eteklerinde mangal üzeri sucuk ekmek keyfide şayana değer
Kiliseler,müzeler,tarihi camiler,mesire yerleri ooooo gezilecek o kadar çok yeri var ki. Bu kadar gevezelik yeter size kayserinin özelliklerini ve güzelliklerini  anlatan Şevki Çobanoğlu'nun bir şiiri ile veda etmek istiyorum.


Y â R KAYSERİ

Yâr Kayseri
Melikgazi, Kocasinan                               
Yâr Kayseri, yâr Kayseri
Mekân bulur ona konan
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Önder Seyyid Burhaneddin
Osmanlı'dır senin ceddin
Dinin İslâm, hak olan din
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Hunat camii, Vezir Han
Camii Kebir bir nişan
Kurşunlu da Mimar Sinan
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Güzel güzel eserlerle
Yarış eder şehirlerle
Anılır hep devirlerle
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Sazlık olmuş Engir Gölü
Kumarlı'da çayır dolu
Sultan Han'dan gider yolu
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Geçmişi var, bugünü var
Ticarette çok ünü var
Kurulmuştur fabrikalar
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Aralık'ta karı, kışı
Ali Dağı yüksek başı
İnsanların vardır işi
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Erciyes'in bak başına
Yollarına, yokuşuna
Boranına, sert kışına
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Germir Bağları gezilir
Erkilet'te bağ bozulur
Çok lezzetli üzüm olur
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Gesibağa, Kayabağa
Hisarcık'ta bağlar ağa
Kayserili gider bağa
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Hacıları dolan da gel
Talas Bağları'nı gör, kal
Has pastırma, sucuklar al
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Hanımları yapar mantı
Akar gider şu Zamantı
Koca Mimar Sinan kenti
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Develisi, Yahyalısı
Madenleri, el halısı
Felâhiye ilçelisi
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Pınarbaşı yayla yolu
Sarız'da var Avşar kolu
Tomarza'da buğday dolu
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Yeşilhsar, İncesu'yu
Bünyan'ın tatlıdır suyu
İnsan sever güzel huyu
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Akkışla'ya git de bağlan
Güzel Çiftlik, Sarıoğlan
Özvatan'da biraz eğlen
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Gezdik gezdik tüm dolaştık
Engelleri bir bir aştık
Bizler görmeye alıştık
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

Çobanoğlu sana vurgun
Ayrı kalmış ondan durgun
Sorup aramaktan yorgun
Yâr Kayseri, yâr Kayseri

(17.11.1996)
ŞEVKİ ÇOBANOĞLU














Erciyese kayak merkezinde 1,5 km. uzunluğundaki pistten aşağıya  doğru kendimi sürhatin kollarına  bırakmak için yaklaşık, 15-20 dk süren teleferik yolculuğuna başlıyorum. 





                        Kayakta acemi olduğum için ilk günkü kayak serüvenime kızakla başladım.


 Dağın yukarsından kendimi aşağıya bırakıyorum ilk denememde engebeli kayak pistinde aşağıya inene kadar 2-3 defa düşüyorum. Ama düşmesi bile çok zevkli

İlerleyen saatlerde teleferikle yukarıya inip çıkarak kızak uzmanı oluyorum ve artık düşmüyorum yada daha az düşüyorum kızak üzerinde değişik hareketler denemeye başlayabilirim.

 Süper eğlenceli





ve işte 2. kayak günüm artık kızak hafif kalıyor "daha zorunu denemeliyim" deyip kayak takımlarını ayağıma geçiriyorum.


Şu anda poz verme telaşındayım ama kaymaya başlayınca poz verecek halim kalmayacağını nereden bilebilirim

                           Böylede çek, şöylede çek diye yeğenim Emrenin başının etini yiyiyorum.


 Ay birde böyle çek


 Profilden alalım


                               Derken kaymaya başlıyorum, önce dağın eteklerinde takılıyorum


 Biraz aşağıda takıldıktan sonra aaa ne kolaymış deyip biraz yukarılara çıkıyorum


İşte kayıyoruuuuuum, buda nesi sanırım duramıyorum ,aaaaaaaaaaaa imdaattt duramıyorum diye erciyesi inletiyorum ....çok geçmeden kendimi karla bütünleşmiş buluyorum. saçım başım dağılmış bir halde bir kaç kişinin yardımıyla kalkıyorum.

vazgeçmek yok tekrar deniyorum bu sefer daha yükseğe çıkıyorum ...düşe kalka öğreneceğim bu işi.
işte yine aynı şey oldu duraaamıııyoruuuuuummm çekilin duramıyorum diye bağırıyorum yine ve hızıma hız katıyor aşağıya doğru inen düzlük..çok hızlıyım vaybe.. ama bu sefer akıllı davranıyorum 3-4 kişilik bir grubu gözüme kestiriyorum ve direk grubun içine dalıyorum. elimden tutup beni kaldıran kibar delikanlıları görünce  iyiki düşmüşüm diyorum :)


 yoruldum dinlenmeliyim, bu arada Emre boşdurma resmimi çek diyorum "ya halaa" yakınmalarına rağmen foto emre benim resmimi çekmeye başlıyor.




pofesyonel fotoğrafçının elinden çıkan fotoğraflarımı çok beğeniyorum.









 işte eskimo pozum 


4 yorum: